MENÜ
Alışveriş Sepetiniz

Hakkımızda

Selamlar olsun tüm canlara! 

Güzel canlar yirmi beş yıl boyunca mesleğim oyunculuğu severek ve büyük bir aşkla icra ettim. Ve kırk yaşıma geldiğimde hayatın tekrar yine yeniden bir son ve bir başlangıç evresinde olduğunu fark ettim. Yine on yıllık bir dönemin tamamlandığı gerçeğiyle, kökten bir değişim döngüsünde bir zaman sıçraması yaşadım. Ve her şeyi arkada bırakıp bir küçük valiz ve üstümüzdeki kıyafetlerle uzak doğuya Phuket adasına oğlumla yerleştik. Tropikal ormanın içinde doğanın kucağında tüm teknolojik aletlerden uzak bir yaşam kurduk. Ve bir kez daha anladım ki hayatı biz zorlaştırıyoruz. Kölelik sistemi şu dünyada sürekli sözde konfor diye tanımladığımız esaretin zincirini biz güçlendiriyoruz. Mutluluğu sözde kurduğumuz büyük hayatların bitmeyen isteklerimizin içinde arıyoruz. Oysa ne kolaymış meğer küçük hayat basit ama huzurlu özgür bir yaşam. Bu süreç içerisinde doğayla evrenle bağlarım daha da kuvvetlendi. Bilgi akışım hızlandı ve kendimle kaldıkça içimdeki gücü keşfettim. Bu yolculuğum içinde bedensel dengelerimi pekiştirdim. Zaten algıları açık bir çocuk, sezgileri güçlü bir birey oldum yaşamım boyunca. Önüme koyulanı kabul etmek yerine her zaman altında yatan gerçeği sorguladım. Bu bana çok şey kattı. Oysa çevreme baktığımda sorgulayan bir toplum değil. Bir çok konuda yargılayan taraf olduğunu gördüm. Farkında olduğum bir çok detay daha kafamda dağa netleşti. Bir çok sorum Phukette başlayan hayatımızda cevap buldu. Her şey bizdik sadece biz. Bizim zihnimiz, Rabbin bize verdiği güç. 

Bunun üzerine gelen bilgileri toparladım. Ve yolumu netleştirdim. İnsanlığa hizmet etmek istiyordum. Özellikle genç nesile. Bir yıl sonra ettiğim duaların karşılığı geldi. Bir meyveyle tanıştım. Goji Berry Çin’in altı bin yıllık bir meyvesi. Bu meyvenin hayatımıza kattığı güzelliklere şahit oldukça derinleşti tüm bilgiler. İçeriğini inceleyince anladım neden sağlık açısından annem ben bu şifaları yaşamıştık. Ve böylece bu meyvenin herkesin duymasını hayatına sokmasını istedim. Yaşadığım güzellikleri Türkiye’ye her geldiğimde magazin programlarında, konuk olduğum programlarda, instagramda anlatarak ve bloğumda yazarak paylaştım. Tabi bilemedim aslında günlerdir çağrıda bulunduğum mucizenin gelmiş olduğunu. Bu meyvenin dualarımın karşılığı olduğunu anlayamadım. Paylaşımcı tarafım ağır basmış ticari bir yaklaşımla bakmamıştım duruma. Tabi Türkiye’de bu meyvenin olmadığını kimsenin ulaşamadığını gelen geri dönüşlerle anlamış oldum. Ve talep oluşunca hemen fırsatçılar, Çinin tarlalarında yetişen hibrit ve daha ucuz olan goji berry meyvesini Türkiye pazarına sokmuştu. Bir süre sonra her yerde goji berry satışı başladı. Ama sonuç hüsran oldu. Bizim yaşadığımız güzelliklerin yerine ishal, karın ağrısı, baş ağrısı yaşadı insanlar. Ve ben bunları gördükçe üzüldüm “ nasıl olur” demekten kendimi alamadım. Bunun üzerine araştırmaya başladım. Ve anladım ki gerçeği gün kurusu, Tibet’in dağlarında yetişeni değildi. Hibrit ilaçlarla büyütülmüş makinelerde kurutulan sağlıktan çok zararlı olanıydı. Ülkeye bu meyvenin bende olanının aynısını, tüm değerleri yüksek olanını getirmeye karar verdim. İçtiğimiz bu kadar etkiliyse peki cilde sürersek ne etki alırız. İçerden yaşanan bu hücre yenilenmesi birde cilde nüfus ederse daha hızlı sonuç alırız düşüncesiyle goji berry yüz maskesinin formülünü buldum. Böylece hem içerek hem de sürerek bu meyveden ciddi fayda görmeye başladık. Satın alan her can duayla döndü. Dolar yükselip meyve ciddi fiyatlara çıkınca satın alma durumu zorlaştı. Bunun üzerine ne yapabilirim diye düşündüm. Ve bu meyvenin dünyada ilk sirkesini kuran kişi oldum. Goji berry meyvesi sayesinde sirkelerin gücünü fark ettim. Sonrası yıllarca sirke diye bizlere satılanın, aslında çokta hakkıyla yapılmadıklarını öğrendim. İçindeki tüm sahtekarlıkları çözmüş oldum. Dedim ki; sirke gerçek sirke hayatımızın mihenk taşı ve en iyisiyle yapılmalı. Şükür rabbime işte bu gün her biri birbirinden sağlıklı helaliyle hak ettiği biçimde bir çok ürünüm hizmetinizde. Her geçen gün bir birini tamamlayan bu ürünlerim düzenli kullanıldığı sürece çok güzel sonuçlar vermektedir. Beslenmemizi destekleyen bu ürünlerin her biri ayrı kıymette. Özellikle kendinize bir şans verip. Öncesi detoks yapıp bağırsaklarınızı, karaciğer, safra kesesi temizliği yaparsanız daha fazla fayda görürsünüz. Bilimsel olarak ortaya koyulan ve tıbbın da ısrarla söylediği şu gerçek var. Bağırsaklarınız sağlıklıysa siz sağlıklısınız. Sağlıklı beslenme artık vazgeçilmezimiz olmalı. Emilimi güçlü bağırsaklara, doğru beslenmeyle ulaşırız. 

Ayrıca Leyla Bilginel Akademi bir çok konuda yeniden yenilenme serüvenine çıkan veya çıkmak isteyen canlarla bir çok bildiğimiz doğrunun yanlışlarını düzeltmek adına sizlerle. 

Güzelliklerle tamamlanmanız dileğiyle. Sevgi ve saygılarımla.